SENDİKAL PLATFORM’DAN YEREL İŞ GÜCÜNÜN DESTEKLENMESİ YÖNÜNDEKİ ÇALIŞMALARA DESTEK
Çalışma ve sosyal Güvenlik Bakanı Zeki Çeler, Sendikal Platform üyelerini kabul etti. Sendikal Platform, Bakan Çeler’le, yerel iş gücünün desteklenmesi için mevcut fonun en doğru şekilde kullanılması ve gelecek adına özel sektörde sendikalaşmanın önünün açılması için gerekli adımların nasıl atılması gerektiğine dair görüşlerini paylaştı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zeki Çeler toplantıda yaptığı konuşmada, sendikalı olmanın kötü bir şey olmadığını ve sendikalaşmanın sadece işçiye değil işverene de fayda sağlayacağını söyledi.
ÇELER: “TÜZÜĞÜ HAYATA GEÇİRMEK İSTİYORUM… FONDAKİ PARA 200 MİLYON TL’NİN ÜZERİNDE… SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKTEN KİMSENİN ŞÜPHESİ OLMASIN”
Çeler, Yerel İş Gücü İstihdamının Desteklenmesi Tüzüğü’nü geçirmek istediğini belirterek, bu amaçla kullanılacak fondaki paranın 200 milyon TL’nin üzerinde olduğunu açıkladı ve kimsenin bu uygulamanın sürdürülebilirliğinden şüphe duymamasını istedi. Çeler, şu an itibarıyla sadece faizler ve gelirlerden elde edilen miktarla 8-10 bin kişiye rahatça ödeme yapabilecek durumda olduklarını kaydetti.
Bakan Çeler, yapmaya çalıştıklarının bazı kesimlerce çarpıtılarak farklı algılara çekilmeye çalışıldığını kaydetti.
Bu durumun, “Yerel İş Gücü İstihdamının Desteklenmesi Tüzüğü”nün en azından özel sektörde çalışan kişilerin daha çok duyurulmasına yardımcı olmasından dolayı içlerinin rahata olduğunu dile getiren Çeler, tüzük sayesinde sendikalı olmanın ne demek olduğunu daha çok anlatabilme adına ciddi bir zemin oluştuğunu söyledi.Bazı kesimler tarafından eleştirilere maruz kaldığını belirten Çeler, “Bundan hiç çekinmiyorum. Benim ilk günden söylediğim bir şey vardı. Emekçinin artık kendilerini düşünene bir bakanı vardır demiştim. O yüzden bu hazırlığı yaptık” ifadelerini kullandı.Sendikal Platform’un da görüşlerini alarak toplumda uzlaşı sağlanacağına inandıklarını dile getiren Çeler, artık bu ülkede emek ile ilgili yapılan sömürünün önüne geçme noktasında da bir adım önde olacaklarını kaydetti. Sektörel bazda asgari ücretin belirlenmesi için işverenin yanında işçi temsilcilerinin de olması gerektiğini dile getiren Çeler, işçi temsilcisinin olmadığı yerde asgari ücretin belirlenmemesi gerektiğini belirtti.
Tüzüğün hayata geçmesi halinde, özelde sendikalaşma olmanın işçiye değil işverene de ciddi anlamda katkı sağladığını sendikalardan daha iyi kimsenin anlatamayacağını dile getiren Çeler, Sendikal Platform’un toplantıya katılarak katkı koyma istemesinin önemine işaret etti.Çeler, amaçların, denetimin, şeffaflığın ve özellikle özel sektör çalışanlarının haklarını savunmak olduğunu belirtti.
“FONDAKİ PARA 200 MİLYON TL’NİN ÜZERİNDE”
“İstihdam Destek Merkezi Fonu”nda bulunan paranın 200 milyon TL’nin üzerinde olduğu dile getiren Çeler, paranın aylık gelirinin 10 milyonun üzerinde olduğunu ve her ay arttığını belirtti.
“8-10 BİN KİŞİYE ÖDEME YAPABİLECEK DURUMDAYIZ”
Tüzüğün yürürlüğe girmesi halinde ana paraya dokunmadan bundan yararlanacak 8 ile 10 bin kişiye şu an itibarıyla ödeme yapılabilecek durumda olduklarını söyleyen Çeler, var olan çalışanlara ve yeni istihdam edileceklere yaklaşık 750 TL tutarında ek miktar yatırılacağını söyledi.
“SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKTEN KİMSENİN ŞÜPHESİ OLMASIN”
Çalışmanın sürdürülebilir olacağından kimsenin şüphesi olmamasını dile getiren Çeler, hükümet içerisinde herhangi bir kriz veya karşı duruşun olmadığını kaydetti.
BIÇAKLI: “FON 10 YILDIR VAR”
Sendikal Platform adına konuşan Türk-Sen Başkanı Arslan Bıçaklı, tüzük ile ilgili memlekette kıyametin kopmasına hiç anlam vermediğini dile getirerek, 10 yıldan beri İhtiyat Sandığı yönetiminde “İstihdam Destek Merkezi” adı altında bir fon olduğunun herkes tarafından bilindiğini kaydetti.
Bu fonun İhtiyat Sandığı parasıyla alakalı olmadığını bunun ayrı bir fon olduğunu dile getiren Bıçaklı, bu fonun yabancı işçi çalıştıranların yüzde 5 oranında prim yatırdığını ve yerli işçi istihdamına destek vermek için oluşturulduğunu söyledi.Şu anda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın getirdiği yeni uygulamayı anlatan Bıçaklı, “Biz size işverenlere 2 yıllığına bu teşviği veriyoruz. İhtiyat Sandığı ve sigorta primlerini biz yatırıyoruz. Ama bu yatırdığımız para nereye gider, ne amaçladır, oradaki çalışanlara gerçekten ciddi şekilde yansıyor mu? Nedir yapılan orda, yoksa günde 10-12 saat işçi çalıştırırsınız, asgari ücretin altında para verirsiniz, dönersiniz üstünden devletten prim da alırsınız, bunu kim kontrol edecek? Denetim olması lazım” ifadelerini kullandı.Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nın söylediği nedenlerden dolayı sendikalaşma ve toplu sözleşme şartı getirildiğini dile getiren Arslan Bıçaklı, tüm yasal mükellefiyetleri yerine getirenlerin sendikalardan niye çekindiklerini anlamadığını kaydetti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ve ekibinin hazırladığı çalışmaya Sendikal Platform olarak destek verdiklerini dile getiren Bıçaklı, tüzükler ile yapılan işlerin yasallaşmasını talep etti.