Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı H. Ersan Saner başkanlığında '' Sosyal Konsey'' toplandı.
Asgari ücretin belirlenmesi ile ilgili görüş alışverişinde bulunmak amacıyla, işçi ve işveren örgütlerinin temsilcilerinin katılımıyla, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda bugün sosyal konsey toplantısı yapıldı.
Asgari Ücret Saptama Komisyonu Başkanlığı’na Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşarı Süleyman Göktaş’ın getirilmesinin ardından, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hamza Ersan Saner bugün Sosyal Konsey’i toplantıya çağırdı.
Konsey toplantısına işverenler adına Kıbrıs Türk İşverenler Sendikası, Kıbrıs Türk Ticaret Odası temsilcileri ; işçi kesimi adına da Hür-iş Federasyonu, Dev-iş Federasyonu ve Türk-Sen temsilcileri katıldı.
SANER
Hamza Ersan Saner yaptığı konuşmada, toplumda asgari ücret konusunda bir beklenti oluştuğunu, Bakanlık olarak Asgari Ücret Saptama Komisyonu Başkanlığı görevine atama yapıldıktan sonra çalışmalara başlanacağı yönde açıklama yaptıklarını, bugünkü toplantının da yaptıkları açıklama doğrultusunda yapıldığını söyledi.
Saner, Yasal olarak Asgari Ücret Saptama Komisyonu’nu çağırma sorumlulukları bulunmasına rağmen, ilk etapta daha çok paydaşı da çağırarak daha geniş çaplı bir toplantı yapmayı tercih ettiklerini kaydetti.
Asgari ücretin vasıfsız bir işçinin ve ailesinin temel ihtiyaçlarının karşılanması için ödenen ücret olduğunu belirten Saner, “Asgari ücretin belirlenmesiyle, kalifiye elemanın ücretinin belirlenmesinin doğru olmadığına inanıyorum” dedi.
Saner asgari ücretin tanımının ne olması gerektiğinin de görüşülmesi gerektiğini kaydeden Saner, “asgari ücretin arttırılması gerektiğini” düşünen bir Bakan olduğunu söyledi.
BIÇAKLI
Kıbrıs Türk İşçi Sendikaları Federasyonu (Türk-Sen) Genel Başkanı Arslan Bıçaklı, asgari ücretin, yasada belirtilen, dört kişilik bir ailenin eğitim, sağlık, gıda ihtiyacını karşılayabileceği, yaşamını insanca sürdürebileceği gibi esaslar üzerinden belirlenmesi gerektiğini anımsattı.
Yasal zorunluluğa rağmen 2011’de asgari ücretin belirlenmediğini, Ağustos 2015’de ise 18 aylık bir aranın ardından değiştirildiğini kaydeden Bıçaklı, belirlenecek olan asgari ücretin belirlendiği günden itibaren değil de Ocak 2016’dan itibaren geçerli olması gerektiğini de savundu.
Asgari Ücret Yasasında düzenlemeler yapılması gerektiğini ifade eden Bıçaklı, Yasanın siyasiler tarafından farklı yorumlanmasının önüne geçecek, çalışanları temsil eden tüm federasyonlara temsiliyet hakkı verecek düzenlemeler yapılması gerektiğini ifade etti.
Bıçaklı ayrıca 1730 TL’lik asgari ücretin düşük olduğuna atıfta bulunarak, 4 kişilik bir ailenin simit ve çay ile beslenmesinin aylık maliyetinin bin 240 TL olduğunu savundu.
AŞAM
Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu (Dev-İş) Genel Sekreteri Koral Aşam, Asgari Ücret Saptama Komisyonunun bir pazarlık mekanizması olmaması gerektiğine, asgari ücretin Yasa’da belirtilmiş esaslar temelinde belirlenmesi gerektiğine bu esasların bir tanesinin de Devlet Plânlama Örgütü ile Ticaret Bakanlığınca saptanan geçim indeksi olduğuna işaret etti.
Devletin verdiği verilere göre açlık sınırının bin 615 TL olduğunu kaydeden Aşam, devletin sunduğu veriler ışığında asgari ücretin 3 bin 010 TL olması gerektiğini savundu.
Asgari ücretli çalışanların çalışma hayatında en örgütsüz kesim olduğundan Asgari Ücret Yasasının değiştirilmesi gerektiğini dile getiren Aşam ayrıca, tüm sektörlerde toplu iş sözleşmesi yapılmasını sağlayacak yasal düzenleme yapılmasını istedi.
GENÇ
Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkan Vekili Mustafa Genç ise asgari ücretin belirlenmesinde esas alınan kriterlerin gözden geçirilmesi gerektiğini, bu çalışmada dünyadaki uygulamalara da bakılması gerektiğini belirtti.
Ülkenin ekonomik bir dar boğazdan geçmekte olduğunu bundan iş insanlarının da olumsuz etkilendiğini kaydeden Genç, asgari ücret konusunda “kazan kazan” kararları üretilmesi gerektiğini, sıkıntılı dönemin ortak çözümler üreterek aşılması gerektiğini aksi halde darboğazın aşılmayacağını savundu.
AROĞLU
Kıbrıs Türk İşveren Sendikası Genel Sekreteri Mustafa Aroğlu ise konuşmasında asgari ücretin yılda en az bir defa olmak üzere saptanması gerektiği yasal zorunluluğa atıfta bulunarak, asgari ücretin yılda 2 veya üç kez belirlendiği dönemlerin enflasyonun yüzde yüzü de aştığı dönemler olduğunu, bunun halen gündemde olmasının garip olduğunu ileri sürdü.
Aroğlu, Asgari ücretin arttırılmasının da milli gelire bağlanması gerektiğini savundu ve iş dünyasının daha çekici hale getirilmesi için bürokrasinin azaltılması ve işletmelerin devletten alacaklarının hızlandırılması çağrısında bulundu.
LATİFOĞLU
Hür İşçi Sendikaları Federasyonu (Hür-İş) Genel Başkanı Yakup Latifoğlu ise asgari ücretin vasfı olmayan çalışanlara ödenecek en düşük ücret olması gerektiğini söyledi.
Yaptıkları çalışmalar altında asgari ücretin 3040 TL civarında olması gerektiğini kaydeden Latifoğlu, Asgari Ücret Yasasının behemehâl yarın değiştirilmesine gerek olmadığını ancak asgari ücretin yarın behemehâl değiştirilmesi gerektiğini kaydetti.
Latifoğlu, ülkedeki yabancı işgücünün fazla ve bu yabancı işgücünün kazancının büyük bir kısmının yurt dışına gittiğini, ülkenin ekonomik çarkının dönebilmesi için bu kazancın ülkede kalması ve yabancı işgücünün aşağılara çekilmesi gerektiğini söyledi.