Bakan Saner’in mesajı şu şekilde :
“İş sağlığı ve güvenliği, çalışma hayatının vazgeçilmez unsurudur”
"İş sağlığı ve güvenliğinin önemini kamuoyuna duyurmak amacıyla, 1987 yılından bu yana her yıl 4-10 Mayıs tarihleri arasında, İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır.
Yapılan istatistiklere göre, Dünya da iş kazaları veya meslek hastalıkları nedeniyle ; Hergün yaklaşık 6 bin 300 kişi, her 15 saniyede de bir kişi hayatını kaybetmektedir. Her yıl zehirli maddelerden dolayı 651 bin işçi ve asbest yüzünden de 100 bin kişinin yaşamını yitirdiği belirtilmektedir.
2011 yılından günümüze kadar meydana gelen iş kazalarında maalesef 41 çalışanımız hayatını kaybetmiştir. Nisan 2017 yılı itibariyle ise Çalışma Dairesi tarafından 5 ilçede 441 işyeri denetlenmiş, 17 inşaat alanında iş sağlığı ve güvenliği denetimi yapılmıştır.
İş sağlığı ve güvenliği konusu, çalışma hayatının düzenlenmesi ve çalışanlara sağlıklı bir çalışma ortamı yaratılması için en önemli etkenlerin başında gelmektedir. Çalışma yaşamının insan hayatı ile doğrudan ilişkili olduğu düşünüldüğünde bir işçinin alınabilecek basit önlemlerle sağlıklı bir ortamda ve rahatça çalışması sağlanması gerekirken işçinin herhangi bir iş kazasında hayatını kaybetmesinin ya da yaralanarak engelli durumuna düşmesinin , kabulü mümkün değildir.
İnsan hayatının ne kadar değerli olduğunun bilincinde olan Bakanlığımız, İş Sağlığı ve Güvenliği konusuna büyük önem vermektedir. Ülkemizde bulunan inşaatlarda genel denetimi sağlamadan veya yapı denetimi olmadan iş sağlığı ve güvenliği denetiminden bahsetmemiz mümkün değildir. Hükümet olarak göreve gelir gelmez, çağın gereksinimlerine cevap veremeyen İnşaat Tüzüğü ile İş Sağlığı ve Güvenliği mevzuatının günün koşullarına gore yeniden düzenlenmesi için başlattığımız adımlar devam etmektedir. 28 Eylül 2016 tarihinde Kıbrıs Türk Mimar Mühendisler Odası Birliğine’ne bağlı , Mimarlar Odası , İnşaat Mühendisleri Odası , Elektrik Mühendisleri Odası ve Makine Mühendisleri Odası ile yaptığımız çalışmalar , konuya gösterdiğimiz hassasiyetin bir sonucudur.
Kıbrıs Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği ile işbirliği içinde , ilgili sivil toplum örgütlerinin de görüşleri alınarak "ben yaptım oldu değil biz yaptık" mantığı ile harekete geçen Bakanlığımız tarafından ilgili tüzüklerin yenilenmesiyle, iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri, günümüzün ihtiyaçlarına ve dinamizmine uyum sağlayacak bir yapıya kavuşturulacaktır.
Türkiye Cumhuriyeti ile imzalanarak revize edilen "Çalışma, Sosyal Güvenlik ve İstihdam Alanlarında İş Birliği Anlaşması” ve buna bağlı olarak çok uzun zamandan beridir tecrübe paylaşımı adına yapılan görüşmeler çerçevesinde, çalışma hayatı ve sosyal güvenlik alanında iki ülke arasında iş sağlığı ve güvenliği denetimleri konusunda da önemli adımlar atılmıştır.
Dolayısı ile “önlemek ödemekten kolaydır” sloganı ile hareket eden Bakanlığımız bu konuda gerek yasal düzenlemeler gerekse sektörün sübvansiye edilerek sürdürülebilir bir yapıya kavuşması için kredi imkanı yaratarak İş Sağlığı ve Güvenliği’ nin en sağlıklı bir şekilde uygulanması için çalışmalarını yoğun bir biçimde sürdürmektedir.
Bu çerçevede İş Sağlığı ve Güvenliği bilincinin işveren ve çalışanlar başta olmak üzere toplumun tüm katmanlarında geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için, Hafta kapsamında ; Bakanlığımız, Kıbrıs Türk İnşaat Encümenliği ve İTÜ KKTC Eğitim Araştırma Yerleşkeleri işbirliğinde, 10 Mayıs tarihinde " İş Sağlığı ve Güvenliği Günleri " adıyla bir dizi etkinlik düzenleyecektir.Bütün bu çalışma ve atılımların hepsi çalışma hayatına insan odaklı, insan hayatına öncelik veren bir yaklaşımın ürünüdür.
İnsan hayatını herhangi bir tedbirsizliğe ve ihmale kurban vermek istemiyorsak, İş Sağlığı ve Güvenliği bilincini arttırmak, bu konuda gerekli yasal adımları atmak, toplumdaki eğitim ve bilinç düzeyini arttırmak zorundayız.
İşverenlerimiz de, iş sağlığı ve güvenliği içerçevesinde, iş ortamında var olan tehlikeleri yok ederek risklerin minimize edilmesi ile, çalışanı iş kazalarından, meslek hastalıklarından korumak amacıyla devletimizin son yıllarda yapmış olduğu yasal düzenlemelere azami ölçüde uymayı , hem yasal hem de vicdani bir sorumluluk olarak görmelidir. İş kazasının bedelini işçinin hayatı, iş verenin ise sermayesi ve vicdanı ile ödediği unutulmamalıdır.
Bu vesile ile İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası’nın çalışma hayatımız için farkındalık yaratmasını diliyor, tüm çalışanlarımıza iş kazalarının en aza indiği, huzur ve güven içinde çalışabilecekleri bir iş yaşamı temenni ediyorum."
H. Ersan SANER
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı