Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı H. Ersan Saner, Açılışını Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı, T.C Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) ev sahipliğinde, İstanbul’da gerçekleşen “2. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi” ne katılarak, bir konuşma gerçekleştirdi:
Zirve , kadın sorunlarını ulusal ve uluslararası farklı boyutlarıyla kamuoyunun dikkatine sunmayı ve konuya karşı duyarlılık geliştirmeyi amaçlıyor.
“Adalet için Ses Ver” sloganıyla düzenlenen zirvenin öncelikli iki konusu , “Barış Süreçlerinde Kadın” ile “Suriyeli Mülteci Kadınlar ve Sorunları” olarak belirlendi.
Kadınların barış sürecinde oynadığı role ve Suriyeli sığınmacı kadınların yaşadığı çok boyutlu sorunların ele alındığı zirvede, “Kürtürel Kodlar ve Erkeklik”, “Kadın ve Barış”, “Suriyeli Kadın Mülteciler” ve “ Kadına Karşı Şiddet” Temaları masaya yatırılarak, konuyla ilgili odak grup çalıştayları gerçekleşti.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı H. Ersan Saner, Zirvede gerçekleştirdiği konuşmada birçok önemli konuya değinerek şunları söyledi;
Saner “ 15 Temmuz Kıbrıs Türk Halkı için iki yönden önemli bir tarihtir.”
Birincisi Kıbrıslı Türkleri adadan yok etmek için Rumların başlatmış olduğu darbe girişiminden başarısızlıkla sonuçlanması ve Anavatan Türkiye’nin Garantörlük hakkını kullanarak adaya gelip Kıbrıslı Türk kardeşlerini rum zülümünden kurtarmak olup, İkincisi Anavatan Türkiye’de yaşanan kalkışmada Cumhurbaşkanı Sn Recep Tayip Erdoğanın çağrısı ile darbeyi engellemesi ve Türkiye halkının demokrasisine sahip çıkarak dünyaya demokrasi dersi vermesidir.
Saner, “ KKTC’de kadının yasal, siyasal ve çalışma yaşamındaki konumu hakkında bilgi verdi.”
50 milletvekili olan KKTC Meclisi’nde son seçimlerde 4 kadın Milletvekili temsiliyet hakkı kazanarak, KKTC’deki kadın temsiliyet oranını % 8‘e çıkarmıştır. Kadınlarımızın siyasete daha etkin katılımı ve daha yüksek temsiliyet oranı hepimizin ortak arzusudur. Bu amaçla, KKTC Meclisi’nde bazı yasal çalışmalara hız verilmiş ve bu çerçevede,2015 yılında Siyasi Partiler Yasası’nda değişiklik yapılarak siyasi partilerin seçimlerde kadın milletvekili sayısı olarak en az yüzde 30 oranında aday gösterme zorunluğu kabul edilmiştir.
KKTC’de kadın erkek eşitliğinin sağlanması ve kadınların sosyal, siyasal ve ekonomik yaşamda statüsünün yükseltilmesi amacıyla ilk kez Bakanlığımız altında Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi’nin kurulmasını öngören Yasa, 2014 yılında kabul edilmiştir.
Aile Yasası’nda 2015 yılında çağdaş düzenlemeler yapılarak, boşanma halinde edinilmiş malların eşitlikçi bir anlayışla paylaşımını, nafaka ve şiddet gören kadınlara koruma emrinin alınması hükümleri konulmuştur.Tüm bu yasal düzenlemelere rağmen halen kadınların toplumsal hayata katılımında ve iş gücüne katılımında ulaşmak istediğimiz noktada değiliz dedi.
Saner, “ KKTC’deki Kadına Yönelik İstatistiki bilgi verdi”
2014 yılı itibarıyla kadının işgücüne katılım oranı toplamda %48.6 düzeyinde olup bu oran AB ülkeleri arasında İtalya ve Hırvatistan’ın üzerinde olan bir rakam olsa dahi AB genel ortalamasının altındadır.
KKTC Devlet Planlama Örgütü Verileri’ne göre kamuda çalışan Memur, Öğretmen, Polis ve Sivil Hizmet Görevlileri’nin %46.7’si kadındır. Kadın öğretmenlerin payı %67.3, kadın memurların payı %48.3, Kadın Sivil Hizmet Görevlileri’nin payı %46.1, Kamuda kadın ve erkek çalışma oranları kıyaslandığında, kadın çalışma oranının %45.95, erkek çalışma oranının ise %54.05 olduğu görülmektedir.
Kadının iş gücüne katılım oranı ise Kamudaki üst kademe yöneticilerinin %73.7’sinin erkek, %26.3 ‘ünün ise kadınlardan oluşmaktadır.
Yargı alanında kadınların durumuna baktığımızda ise toplam yargıç sayısının %65 'i kadın yargıçlardan oluşmaktadır. Yüksek Mahkeme Yargıçları’ının %50 si kadınlardan oluşmakta olup Yüksek Mahkeme Başkanımız Kadındır.
2013 yılında kurulan geçici Hükümetimizin Başbakanlığı şu anda ise Ombudsman ve Meclis Başkanlığı görevlerini kadınlarımız yürütmektedir dedi.
Saner, “KKTC’de kadına şiddet ve ayrıca mülteci kadınlarla ilgili durum ve çalışmalarımız hakkında bilgiler verdi.”
Bakanlığımıza bağlı Sosyal Hizmetler Dairesi’ne yapılan Aile içi Şiddet Bildirim Formu istatistiklerine göre, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ nde , son 2 yılda 442 kadının yani kadın nufus oranının %0,4 yani binde 4 ünün aile içi şiddete uğradığı saptanmıştır.
Kuzey Kıbrıs’ta Haziran 2016 itibariyle 34’ü çocuk olmak üzere 88 mülteci barınmaktadır. Ülkemizde mültecileri ve mülteci haklarını tanımlayan herhangi bir yerel yasa veya mekanizma bulunmamış olmasına rağmen, KKTC’de iç hukuk olan 1951 ve 1952 Sözleşmesi, Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi ve Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi ile mülteci kadın ve çocuklara kurduğumuz Mülteci Hakları Derneği sayesinde hizmet vermekteyiz.
Bu çerçevede Mülteci sorununun ; siyasi, ekonomik, güvenlik, hukuki toplumsal boyutlarının yanı sıra insani yönü değerlendirildiğinde yerlerinden edilmiş milyonlarca mültecinin iltica talebinin uluslararası hukukun kendilerine tanıdığı temel bir insan hakkına dayandığını unutmadan KKTC olarak sayıca az olan mültecilere de gerekli özeni gösterdiğimiz düşüncesindeyim dedi.
Saner, “ Savaşın Yarattığı acı sonuçları deil, Barışı Konuşmalıyız “
Kadının savaş sürecinde ezilen ve mağdur olan taraf değil, barışın inşaa sürecinde aktif rol oynayan taraf olmasını gerektiğine inanıyoruz. Bilinmelidir ki, Kadınların olmadığı bir barış süreci sürdürülebilir ve kalıcı olmaktan uzaktır.
Siyasi temsiliyette kadınların temsil oranının yükseltilmesi hiç kuşkusuz dünyamızı daha barışçıl ve yaşanabilir hale getirecektir.
Kadınların karar mekanizmalarında, iş yaşamında, toplumsal yaşamda ve ailede güçlendirilmesi büyük önem taşımaktadır. Güçlü kadının, güçlü aile ve nihayetinde güçlü toplum olduğunu unutmamak gerekir.
Bu vesileyle, kadınların toplumsal rol ve statülerinin yükseldiği, eğitim, sağlık, sosyal güvenlik gibi temel hizmetlere kolay ulaşabildiği, üretime, yönetime katılma imkanlarının ve kalkınma sürecine katkılarının arttığı, eşitlikçi, demokratik bir toplum ve barış dolu bir dünya temenni ederek konuşmasını sonlandırdı.