Hükümetin çalışmalarını değerlendiren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Saner, hükümetin uyum içinde çalıştığını ve bunun piyasaya olumlu yansıdığını söyledi. Eski dönemden kalma ödemelerin yapıldığını kaydeden Saner, müteahhitlere ciddi ödemeler yapıldığını ve tarım sektörüne kaynak ayırıldığını belirtti. 2017 yılı bütçe dönemi için Eylül ayı sonuna kadar projelerin tamamlanması gerektiğini anımsatan Saner, UBP- DP Hükümeti’nin ahenk içinde çalışmalarını sürdürdüğünü ve yeni projelerin hayata geçirilmesi için çalıştıklarını belirtti.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ nın hamilelikten ölüm sonrasına kadar geniş kapsamlı bir bakanlık olduğunu vurgulayan Saner, katıldığı bir televizyon programında; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olarak göreve geldiğinde iki önemli konu olarak Çalışma Affı ve Sigorta Affı’nı önünde bulduğunu samimi bir şekilde ifade etti.
Çalışma ve Muhaceret Affı’nın biribiriyle paralel iki konu olduğunu ve İçişleri Bakanlığı ile üç aylık bir çalışmanın sonunda hazırlandığını kaydeden Saner, affın çıkarılma gerekçesini anlatırken Girne SOS Gençlik Evi ziyareti sırasında karşılaştığı iki kardeşin durumundan çok etkinlendiğini ifade etti. Annelerini kaybeden çocukların çalışma izninden dolayı cezalı duruma düşüp ihraç edilen babalarını 10 yıldır göremediğini anlatan Saner, çocukların babasının ülkeye turist olarak dahi gelememesinin kabul edilebilir bir durum olmadığına ve bir insanlık suçu işlendiğine dikkat çekti.
"Hiçkimse bir başkasının suçundan dolayı bu ülkeden ihraç edilmemeli" ifadelerini kullanan Bakan Saner , affın yalnızca duygusal değil ekonomik gerekçesi olduğunu da önemle vurgulayarak "Bu ülkede artık yetenekli işgücü gittikçe azalmaktadır. İş adamlarımızın bu konuyla ilgili ciddi sıkıntıları vardır.Hiçbir ekonomik örgütten çıkarılan af ile ilgili tepki almadık. Ticaret Odası, Taşeronlar Birliği, Müteahhitler Birliği, turizmciler pastada payı olan tüm sektör temsilcilerinin taleplerini dikkate aldık ve sorunlarına çözüm ürettlk " dedi.
Affın yüz kızartıcı ve adi suçlardan dolayı ihraç edilenleri kapsamadığını belirten Saner, çalışma izni ve iş kurma izninden dolayı cezaya düşenleri, ihraç edilenleri ya da ziyaretçi izninden dolayı kayıt dışı duruma düşenleri kapsadığını hatırlattı. Saner, afla ilgili bilgi almak isteyenlerin Bakanlığın web sitesinden hem Türkçe hem İngilizce bilgilendirme kılavuzunu indirebileceğini de sözlerine ekledi.
Saner: " CTP, Anayasa Mahkemesi’ne taşıdığı kanun hükmünde kararnameyi 10 yıl önce kendi yaptı"
Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin hükümet tarafından kabul edilen kanun hükmünde kararnameyi yargıya taşımasını eleştiren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Saner: " Meclis kapalı olduğu için, kanun hükmünde kararname yayınladık. Yaraya neşter vurmamız lazımdı. Kanun hükmünde kararnameler ekonomik yönü olmazsa zaten geçemez. Turizm sektörü yaz aylarında hareketleniyor." ifadelerini kullandı.
Bugüne kadar 6 tane af çıktığını ve 2’sinin kanun hükmünde kararname, 4 tanesinin ise yasa şeklinde yapıldığı aktaran Saner, ilk kanun hükmünde kararnameyi 19 Temmuz- 7 Ağustos 2005 tarihinde CTP’nin çıkardığını söyledi. Bugüne kadar çıkarılan aflar konusunda bilgi veren Saner, ilk af yasasının 2007 yılında CTP-ÖRP döneminde bir asgari ücret karşılığında yapıldığını; 1613 kişinin ülkeden çıktığını;ikinci yasanın 2008 yılında yine CTP-ÖRP döneminde bir asgari ücret karşılığında yapıldığını ve 2122 kişinin ülkeden çıkış yaptığını belirtti. 2011 yılında UBP tek başına iktidarken ücretsiz yapılan aftan 9543 kişinin yararlandığını kaydeden Saner, en son affın 2014-2015 tarihinde CTP-DP döneminde çıkarıldığını belirtti.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Saner, 16 Ağustos 2016 tarihinde yürürlüğe giren ve 16 Eylül 2016 tarihinde sona erecek aftan bugüne kadar 2347 kişinin yararlandığını söyledi. Saner, çalışma affı ile birlikte hem işverene hem de işçiye uygulanacak cezalarda kademelendirmenin hayata geçirileceği bilgisini de vererek, af ile ilgili kanun hükmünde kararnamenin Cumhuriyet Meclisi Ekonomi Maliye Bütçe ve Plan Komitesi’nin gündeminde olduğun zaten Mecliste yasallaşması için hali hazırda gönderildiğini ifade etti.
Engelliler
Bakanlığının Girne, Güzelyurt ve Mağusa’da olmak üzere engellilere hizmet veren 3 adet 18 Yaş Üstü Engelli merkezinin olduğunu kaydeden Saner, 2017 yılında dördüncü merkezi Karpaz ‘da açmayı düşündüklerini söyledi. Merkezlerde ulaşım açısından araçlarla ilgili birtakım sıkıntılarının yaşandığını ifade eden Saner, 2017 yılında engelli gençlerin daha konforlu ve rahat ulaşımı için üç adet araç almayı hedeflediklerini belirtti. Engellilerin sorunlarının tek bir çatı altında çözüme kavuşturulması için Başbakan Hüseyin Özgürgün’ün Bakanlığı’na tam yetki verdiğini anımsatan Saner, Engeliler Dairesi’nin kurulması için Bakanlığın çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi.
İş Sağlığı ve Güvenliği
Kendisine yöneltilen iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili soruları da cevaplayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ersan Saner, " Hiç kimse beni Çalışma Bakanı olarak başımda baretle inşaat alanına gidip gereken önlemleri alacağız ifadelerini kullanırken göremeyecek " şeklinde konuştu.
Her yıl 3 milyon kişinin iş kazalarından dolayı iş göremez duruma düştüğünü kaydeden Saner, konuyla ilgili İş Sağlığı ve Güvenliği Tüzüğü’nde ciddi eksiklikler olduğuna dikkat çekti. Tüzüğün yetersizliği dışında, iş sağlığı güvenliği için işverene katkı da yapılmadığını belirten Saner, bu alanda temel yapı taşlarını oluşturmaya başlamadan iş sağlığı ve güvenliğinden bahsedilemeyeceğini söyledi. Ülkede inşaat maliyetini belirleyen iki kurumdan birinin Planlama İnşaat Dairesi diğerinin de Kıbrıs Türk Mimar Mühendis Odaları Birliği olduğunu anlatan Saner, çıkılan ihalelerde malzeme fiyatına inşaatların tamamlanmasının beklendiğini ifade etti ve bunun da mümkün olmadığını söyledi.
Saner: "Çalışma Dairesi’nde 5 müfettişle arzu edilen denetim yapılamaz. Parmağımın arkasına saklanmayacağım"
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak denetim konusunda sıkıntı yaşadıklarını kaydeden Saner, Çalışma Dairesi’nde denetimlerin arzu edildiği şekilde 5 müfettişle yapılamayacağını ifade ederek parmağımın arkasına saklanmayacağını söyledi. Bakanlığa bağlı ALO 102 hattına gelen ihbarların Bakanlıın daha mobil olmasına yardımcı olduğunu belirten Saner, " Duyarlı vatandaşlarımızın ihbarları göremediğimiz noktalara ulaşmamızı sağlıyor. Ülkenin her yerinden Alo 102 hattına ihbar geliyor. Mevcut personelimiz de elinden gelen çabayı ortaya koyuyor. " ifadelerini kullandı.
Sigorta Affı
Bakan olduğu sürece boyunca sigorta affı ile ilgili herhangi bir ifade kullanırken çok etraflı düşündüğünü ve kelimeleri seçerek kullandığını söyleyen Saner, Sosyal Sigortalar Dairesi’nin mali durumuna dikkat çekti.
Saner "12 prim toplayıp sene sonunda 13 maaş ödeyen tek ülkeyiz. Bir kasaya 12 prim girip 13 maaş çıkıyor. Sigortalıların maaşlarını ödemek için Daire para borçlanıyor ve borçlanırken de faiz ödüyor. Dolayısıyla af çıkarmak için kapsamlı bir çalışma gerekiyor. Yeşerttiğin umutları köreltmek kadar kötü bişey yoktur. O yüzden sigorta affı için konuşmak çok erken" ifadelerini kullandı.
Türkiye İle İşbirliği
Türkiye Cumhuriyeti ile imzalanan İş Sağlığı Güvenliği ve İstihdam Protokolü hakkında da bilgi veren Saner, özellikle iş uyuşmazlıklarının çözümü konusunda protokol kapsamında çeşitli çalışmaların hayata geçirileceğini belirtti.
Asgari Ücret
Yabancı işgücünün ülkemizden ayrılmasındaki en önemli nedenlerden birinin Türkiye’de asgari ücretin yükselmesi olduğunu söyleyen Saner, kendi döneminde asgari ücretin ilk toplantıdan belirlendiğini ve hayat pahalılığının net bir şekilde asgari ücrete yansıtıldığını ifade etti. Asgari ücretin tanımının iyi yapılması gerektiğine vurgu yapan Saner, asgari ücretin yapılan en basit bir iş karşılığında işçiye hayatını idame ettirebilmesi için verilen rakam olduğunu, ancak KKTC’de mimara,avukata,öğretmene de asgari ücret verildiğini; mentalitenin değişmesi gerektiğini söyledi.