Kıbrıs TV’de Serhat İncirli’nin gündeme dair sorularını yanıtlayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Saner, Bakanlığının çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Lapta Huzurevi konusunda açıklama yapan Saner, KKTC’de 40 yıldır huzurevi olmamasının kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Bakanlık olarak yaşlılara hak etttikleri özen ve itinayı göstermek zorunda olduklarını ifade eden Saner, onlara en iyi ortamı sağlayabilmek için, Bakanlığa bağlı ilgili birimlerden bazı görevlilerin Türkiye’deki yaşlı bakım evlerini incelemek amacıyla bir teknik geziye katılacağını açıkladı. Saner, teknik incelemelerden elde edilecek bilgi ve tecrübeyle hazırlanacak ihtiyaç programına uygun olarak huzurevi için en kısa sürede bir proje yarışması düzenleneceğini ve 2017 yılının başında huzurevi projesinin temelinin atılmasının hedeflendiğini söyledi.
Kadın Sığınma Evi konusunda kendisine yöneltilen soruya da cevap veren Bakan Saner, kadın sığınma evi ile ilgili Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi Yasası’nın 2014 yılında yürürlüğe girdiğini anımsattı. Kadın Sığınma Evi’nin kadına yönelik şiddetin önlenmesi konusunda en son nokta olduğuna işaret eden Saner, devletin şiddeti önlemek için işin başından tedbirler alması gerektiğine vurgu yaptı.
İlgili yasa kapsamında ŞÖDAM adı altında Şiddet Önleme ve Danışma Merkezleri’nin kurulmasının öngörüldüğünü ifade eden Bakan Saner, şiddete uğrayan kadının kadın sığınma evine gitmeden önce, şiddet önleme ve danışma merkezlerinden hizmet alabilmesinin önemine dikkat çekerek, bu merkezlerin oluşturulması için çalıştıklarını söyledi. Şiddet Önleme ve Danışma Merkezleri’nde sağlık, güvenlik memurları ve psikoloğun görev yapacağını belirten Saner, kadınların bu merkezlerde ihtiyaçları olan hizmeti alabileceklerini ve kendi ayakları üzerinde durmaları için destekleneceğini sözlerine ekledi.
Yasaya göre devletin yerel yönetimlerle de işbirliği içinde kadın sığınma evi açabileceğini kaydeden Saner: " Devlet kadın sığınma evi açacak, ancak bu sığınma evi en son nokta. Devlet himayesindeki gençlerimize yaptığımız bir uygulama var. 15 yaşına gelince onları SOS gençlik evine alıyoruz.Üniversite çağına gelenlere eve çıkmaları için kira takviyesi yapıyoruz. Kendiliğinden bu gençlerimizin toplum içine kazandırılması için gerekeni yapıyoruz.Şiddete uğrayan kadınlarımız içinde aynı şekilde, şiddet önleme ve danışma merkezleri aracığıyla aynı şeyi yapmak istiyoruz. Onların psikolojik, sosyal ve ekonomik yönden hayata tutundurulması için bişeyler yapmak istiyoruz. Esas geliştirilmesi gereken ŞÖDAMlar." dedi.
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi’nin 2014 yılından beri varolduğunu belirten Bakan Saner, Daire’ni kadrosu için münhallerin açıldığını ancak sınavların yapılmadığını, fiilen hizmet vermediğini ifade etti.
Önemli olanın mazaret üretmek değil, iş yapmak olduğunu hatırlatan Saner, tüm sosyal hizmetler alanına giren katkının yaklaşık 12 milyon olduğunu belirterek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın sosyal devlet olmanın gereği olarak , yaşlılara, engellilere ve toplumun tüm dezavantajlı kesimlerine hizmet vermek için özveriyle çalıştığını vurguladı.
Bakan Saner, Engelsiz Yaşam Evi üzerindeki ara emrin kaldırılması için için gerekenin yapıldığını ve Perşembe günü Yaşam Evi inşaatını ziyaret ederek gelinen aşama konusunda kamuoyuna açıklama yapacaklarını kaydetti.
Engellilerin tüm devlet dairelerindeki işlerini düzenleyecek bir birim oluşrulması fikrinin doğduğunu söyleyen Saner, Başbakanla birlikte en kısa sürede engelli camiasına müjdeli haberler vermek için çalıştıklarını ifade etti.
Son aylarda yaşanan ölümlü iş kazaları ile ilgili de açıklama yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı H. Ersan Saner "Ben Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olarak hiç bir inşaata gidip fotoğraf çektirmedim, şunu yapacağım demedim ama bütün sivil toplum örgütlerini çağırıp gelin tüzükleri gözden geçirelim dedim." şeklinde konuştu.
İnşaatlardaki iş kazalarının diğer sektörlere göre 4 kat daha fazla olduğuna işaret eden Bakan Saner, inşaat alanında alınacak önlemler için tüzük çalışmalarına sürat verdiklerini söyledi.
Muhaceret Affı konundaki gelişmeleri de değerlendiren Bakan Saner: "Bakanlığımız ve İçişleri Bakanlığı sıkı bir koordinasyon içerisinde çalışıyor. Bu ülkede üzülerek ifade etmek isterim ki, öyle aile travmaları yaşanıyor ki bunu kabul etmek mümkün değildir. " dedi.
Muhaceret affının çalışma izni ve çalışma izninden dolayı muhaceret izni konularında sıkıntı yaşayanları kapsayacağını kaydeden Saner, "Aile dramlarına son vereceğiz " şeklinde konuştu ve bu affın asla adli suçları kapsamayacağını belirtti.
Cezaya düşenlerin mevcut işverenlerin hatası ve yapmadığı yatırımlardan dolayı kaçağa düştüğüne değinen Bakan Saner, kaçak işçi çalıştırmanın cezasının 5 asgari ücret olduğuna dikkat çekerek, bu cezanın ödenme oranının %25 olduğunu belirtti. Cezaların işverenler tarafından ödenmediğini ve Daire tarafından tahsil edilemediğini ifade eden Saner, kaçak işçi ile ilgili ceza konusunda yeni bir çalışma yaptıklarını ve cezanın kademeli olarak arttırılacağını sözlerine ekledi. Saner, İçişleri Bakanlığı’ nın da katkılarıyla en kısa zamanda Muhaceret Affı’nın hayata geçirileceğini belirtti.